Mesudiye Belediyesince Yılmaz Korkmaz kültür merkezinde düzenlenen “İslam’da kadın ve kadına karşı şiddetin önlenmesi” konulu konferansa belediye başkanı İsa GÜL,  İlçede bulunan daire amirleri ve yoğun bir kalabalık katıldı. Altınordu ilahi grubunun ilahi dinletisi ile başlayan konferans programında açılış konuşmasını Belediye Başkanı İsa GÜL yaptı. “İl Ordu il merkezinden kalkıp bu saatte ilimizin en uzak ilçesi olan Mesudiye’mizde konferans vermek üzere gelen İl Müftümüz Mustafa KOLUKISAOĞLU’na  İlçem adına çok teşekkür ederim” diyerek sözü Müftü KOLUKISAOĞLU’na bıraktı.Altınordu ilahi grubunun Tasavvuf Mûsikî ziyafeti ve Kur’an-ı Kerim okunmasından sonra; Konferansına başlayan İl Müftüsü önce “İslâm Allah’ın emirlerine itaati, Allah’ın yarattıklarına şefkatli olmaktır” diyen İl Müftüsü konuşmasına şöyle devam etti. Allah’ı seven insanı ve diğer yarattıklarını da sever. Sevgi yani muhabbet kalpte olan meveddet                   ise bu sevginin davranışlara yansımasıdır. Meveddet karşılıksız sevgidir. Nitekim Rum sûresinin 21.ayetinde şöyle buyuruyor; “ Sükûnete, huzur ve mutluluğa eresiniz diye size kendi cinsinizden eşler yaratıp da aranızda meveddet ve rahmet meydana getirmesi O’nun varlığının delillerindendir.” Nahlsûresi 80. Ayetinde de “ Allah (c.c.) Evlerinizi huzur bulacağınız mekânlar yaptı” diyen İl Müftüsü daha sonra” Allah (c.c.) Kur’anın başında kendisini Âlemlerin Rabbi yani âlemlerin yöneticisi olarak takdim ettikten sonra kendinin Rahman ve Rahim olduğunu söyler, sonra da insanları dünya ve ahiret mutluluğuna götürmek için seçtiği islâmiyeti insanlara örnek olarak yol göstermesi için gönderdiği elçisini de “Âlemlere rahmet olarak gönderildiğini buyuran Rabbim müminleri de ilişkilerinde MERHAMETİ merkeze olan insanlar olarak tanımlamıştır” dedi. Müftü KOLUKISAOĞLU konuşmasına şöyle devam etti. “Allah’û Teâlâ NîsaSûresinin  19. Ayetinde “Kadınlarla iyi geçinin” buyuruyor. Hanefi alimlerindenKarani bu iyi geçinmeyi Peygamberimizin altın kuralı olan “ Kendiniz için sevdiğinizi Mü’min kardeşiniz, eşiniz içinde sevmedikçe olgun Mü’min olamazsınız” hadisinin hayata geçirilmesini önerir. Peygamberimiz, “Sizin en hayırlınız eşine hayırlı olanınızdır” buyuruyor. Peygamberimizin evinde de hanımlarıyla tartışmalar, sorunlar olmuştur. Ancak O hiçbir zaman kadınlara vurmamış, maddi, manevi şiddet uygulamamıştır. Ailenin Din ve Ahlâkın devre dışı bırakılarak sadece erkek üzerinden tanımlanmasının ve şekillendirilmesinin ciddi problemler ortaya çıkardığını günümüzde her akşam Tv’lerden izliyor. Din değeri belirler, Ahlâk o değerlerin yaşanmasıdır. Hukuk ise Müeyyidesi olan yazılı kural haline getirir. Bu durumda Kur’anın ailenin kuruluş ve işleyişinde ana eksen olarak belirlediği RAHMET, MEVEDDET (Sevginin davranışlara yansıması) ve SEKİNET yoluyla oluşturulabilir mi? Oluşturulamaz. Vicdansız insan yoktur. Ancak olgun bir imana sahip olarak işlevselliği olan bir vicdan sahibi Kadına, insana, çocuğa hatta hayvana vuramaz, şiddet uygulayamaz. Allah, (c.c. Resûlüne iman eden, imanı olgunlaşan insanın vicdansızca davranışlarda bulunması söz konusu olmaz diyen İl Müftüsü Peygamberimizin hayatından  hanımlarına, insanlara ve hayvanlara davranışlarından örnekler vererek konuşmasını sürdüren İl Müftüsü ” Kadına,  vurmak, ona maddi- manevi şiddet uygulamak büyük günahtır. Allah’ın en güzel sûretteyarttığı insana (Kadına) vurmak yaratıcının o azabına sebep olur. Hz. Peygamber kadının kocaya Allah’ın emaneti olduğunu söyleyerek ona yüce bir değer kazandırmıştır. Onun için Kur’an-ı Kerim kadınlarla iyi geçinmeyi emretmiştir. Kadının Allah’ın emaneti olması kadının kocasının yani erkeğin mülkü olmadığını, onun sahibinin Allah olduğunu O’nun çizdiği sınırların dışına çıkılması halinde kadından önce Allah’ın emanetine ihanet edilmiş olacağının altını çizerek”konuşmasını tamamlayanİl Müftüsü Kadınların ve Erkeklerin (Kocaların) karşılıklı sorumluluklarını 26 madde olarak özetledi ve daha önce hazırlayıp çoğalttığı metni konferansa gelen herkese dağıttı.”