Haber Ordu Ordu Haberleri

Altılı Masa İktidar Olursa Neler Olur?

Orhan Yücel
Orhan Yücel

Altılı Masa İktidar Olursa Neler Olur?

Orhan Yücel
16 Ocak 2023 11:07
Son Güncelleme: 16 Ocak 2023 11:07

Altılı masa ve altındaki gizli ortağı iktidar olursa, neler olabileceğini düşünmeye bile gerek yok. Çünkü masa etrafında yer alanların zaman zaman kamu oyuna yaptıkları açıklamaları takip etmek suretiyle bunların neler yapabileceklerini net bir şekilde görebilmemiz mümkün olacaktır.

Altılı masa etrafında yer alanların hepsi, Erdoğan’a karşı mücadele edeceklerini söylüyor. Bir tanesinin bile PKK ile FETÖ ile emperyal güçlerle mücadele edeceklerini söyleyeni duyanınız var mı?

Erdoğan; “Lozan 2023’de bitiyor. Gelecek Türkiye’nindir. Farkındalar, bu yüzden saldırıyorlar. Türkiye’nin Toryum, Bor madenlerini istiyorlar. Biz de vermiyoruz. Mesele bu..” diyor. İşte altılı masayı kurduran ve destekleyen irade, tüm bunları düşünerek Erdoğan’ın mutlaka iktidardan uzaklaştırılmasını istemektedir. Ayrıca Ayasofya’yı bütün tehditlere rağmen, baskılara rağmen Dünyaya meydan okuyarak Camiye çeviren, Çamlıca’nın tepesine Taksim’in göbeğine Cami konduran bir Erdoğan varlığı da bu çevreleri oldukça rahatsız etmiştir.

Erdoğan gider, altılı masa ve gizli ortağı iktidar olursa, ilk yapacakları;  Başkanlık sistemini değiştirmek, parlamenter sistemi geri getirmek, mandacı ve vesayetçileri, darbecileri tekrar iktidara ortak etmek, Ekonomi yönetimini ABD güdümlü küresel sermayeye teslim ederek,  Dünya Bankası ve İMF’den yeniden kredi alarak ülkeyi borçlandırmak ve bu suretle ülke idaresini de mandacı ve vesayetçilerin emrine sunmak olacaktır.

Parlamenter sistemle yönetildiğimiz günleri yaşayanlar iyi hatırlayacaklardır. Seçimler yapılır, hiçbir parti tek başına hükümet kuramaz, ülke aylarca koalisyon hükümeti kurulması ile uğraşırdı. Koalisyonlar kurulsa da, koalisyon ortakları arasında uyum ve istikrar bir türlü sağlanamaz, iktidarlar uzun vadeli olamazdı.

Aylardan beri Başkan adaylarını bile seçemeyen bu altılı masa, yarın iktidar olsa ülkeyi nasıl yönetecekler. Kim Başkan olacak veya diyelim Parlamenter sistemi getirdiler, kim Başbakan olacak. Bakanlıkları nasıl ve neye göre paylaşacaklar. FETÖ ve HDP’lilere hangi bakanlıklar verilecek.

Daha şimdiden, iktidar olurlarsa içeride olan PKK ve FETÖ’cüleri serbest bırakacakları taahhüdünü vermekteler.

Deva Partisi Genel Başkanı ve 6'lı masanın üyesi olan Ali Babacan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada eğer iktidara gelirlerse anayasanın 66. maddesinde bulunan Türklük kavramını eleştirerek daha kapsayıcı bir ibare ile değiştirmek istediklerini belirtmiş. Bahsi geçen madde şöyle, Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. 66.maddeyi değiştirmek demek özerklik planları yapan kesimlerinde ekmeğine yağ sürmek olur. Bu tanım üzerinden ayrımcılık yapılıyor algısı oluşturmaya çalışan Babacan'ın niyetini okumak zor değil, oluşacak atmosferden nemalanmaya çalışma çabalarıysa sonuçsuz kalmaya mahkûm.

Altılı masayı PKK, HDP, ABD, İngiltere, Hollanda, İsveç, Norveç, Almanya, İsrail, FETÖ, Sebatay dönme kripto Ermeniler, Yunanlılar ve dahi tüm terör örgütleri destekliyor. Neden ve hangi sebeple destekliyorlar acaba? Asıl düşünülmesi gereken geniş çaplı bu desteğin sebebinin irdelenmesi olmalı değil mi?

İlk akla gelenler; Projeler, uçak sanayii, İHA, SİHA ve tüm silah sanayii, doğal gaz, TOGG milli araba üretimi durdurulacak. Türkiye otonom bölgelere bölünecek, Türk illeri ve İslâm ülkeleri ittifakları derhal durdurulacak… Bu hükümet giderse Amerika ne doğalgazı çıkarmana izin verir ne TOGG’u yollara çıkarmana nede Kızılelmayı uçurmana izin verir.

Mühendislerimiz tarafından borla çalışan araba üretildi. Maliyeti 200 TL olan 1 kilo bor ile tam 19.000 km. yol gidecek. Bu, şu demek oluyor, petrole son! Tam tersine Batılılar ise Bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek insanları BOR madeninden soğutma çabası içindeler. Oysa bu mucize maden, kanser tedavisinde bile kullanılabiliyor. TÜRKİYE ise Dünya bor rezervinin %73’üne sahip.

 Eskiden her gün baskın yiyen Karakolların, haberlerini izlerdik televizyonlarda. Teröristler elini kolunu sallayarak gelip karakola baskın yapar çekip giderdi. Bizde İsrail’den aldığımız İHA’larını verdiği koordinatlarla gider boş dağları bombalar gelirdik. Peki şimdi neden bu haberler yok? Çünkü Kaleden sağlam kalekollarımız kendi İHA’larımız var. Teröristler girdikleri delikte kafalarını çıkarır çıkarmaz yukarıdan tepelerine bomba bırakan SİHA’larımız var.

Yarın altılı masa iktidar olursa; FETÖ ve PKK’lılar serbest bırakılır, bunlarla mücadeleye son verilir. Gerçekleştirilen, bir kısmı yukarıda açıklanmaya çalışılan projeler rafa kaldırılır, yeni projeler de durdurulur.

Artık uyanmamız gerekmiyor mu? Abdülaziz’in bileklerini kim kesip öldürmüşse, Abdülhamid’i kim tahttan indirmişse, Menderes’i kim ipe göndermişse, Özal’ı kim zehirleyip öldürmüşse, Erbakan’a kim darbe yapıp kovmuşsa, Tayyip Erdoğan’a operasyon yapan da onlardır. CHP, İP ve HDP’nin yan yana gelip yürümesi ve altılı masa etrafında bir araya getirilmesinin sağlanması da, Erdoğan’ı devirmek için planlanmış bir harekettir.

Kahrolsun istibdat, yaşasın Hürriyet ve her şey çok güzel olacak sloganları 1908’de Osmanlı’yı yıkarken Ermenice söyleniyordu, bugün ise Türkçe söyleniyor. Yani senaryo aynı, sadece figüranlar farklı. Artık uyanmalıyız.

Altılı Masa İktidar Olursa Neler Olur?

Altılı masa ve altındaki gizli ortağı iktidar olursa, neler olabileceğini düşünmeye bile gerek yok. Çünkü masa etrafında yer alanların zaman zaman kamu oyuna yaptıkları açıklamaları takip etmek suretiyle bunların neler yapabileceklerini net bir şekilde görebilmemiz mümkün olacaktır.

Altılı masa etrafında yer alanların hepsi, Erdoğan’a karşı mücadele edeceklerini söylüyor. Bir tanesinin bile PKK ile FETÖ ile emperyal güçlerle mücadele edeceklerini söyleyeni duyanınız var mı?

Erdoğan; “Lozan 2023’de bitiyor. Gelecek Türkiye’nindir. Farkındalar, bu yüzden saldırıyorlar. Türkiye’nin Toryum, Bor madenlerini istiyorlar. Biz de vermiyoruz. Mesele bu..” diyor. İşte altılı masayı kurduran ve destekleyen irade, tüm bunları düşünerek Erdoğan’ın mutlaka iktidardan uzaklaştırılmasını istemektedir. Ayrıca Ayasofya’yı bütün tehditlere rağmen, baskılara rağmen Dünyaya meydan okuyarak Camiye çeviren, Çamlıca’nın tepesine Taksim’in göbeğine Cami konduran bir Erdoğan varlığı da bu çevreleri oldukça rahatsız etmiştir.

Erdoğan gider, altılı masa ve gizli ortağı iktidar olursa, ilk yapacakları;  Başkanlık sistemini değiştirmek, parlamenter sistemi geri getirmek, mandacı ve vesayetçileri, darbecileri tekrar iktidara ortak etmek, Ekonomi yönetimini ABD güdümlü küresel sermayeye teslim ederek,  Dünya Bankası ve İMF’den yeniden kredi alarak ülkeyi borçlandırmak ve bu suretle ülke idaresini de mandacı ve vesayetçilerin emrine sunmak olacaktır.

Parlamenter sistemle yönetildiğimiz günleri yaşayanlar iyi hatırlayacaklardır. Seçimler yapılır, hiçbir parti tek başına hükümet kuramaz, ülke aylarca koalisyon hükümeti kurulması ile uğraşırdı. Koalisyonlar kurulsa da, koalisyon ortakları arasında uyum ve istikrar bir türlü sağlanamaz, iktidarlar uzun vadeli olamazdı.

Aylardan beri Başkan adaylarını bile seçemeyen bu altılı masa, yarın iktidar olsa ülkeyi nasıl yönetecekler. Kim Başkan olacak veya diyelim Parlamenter sistemi getirdiler, kim Başbakan olacak. Bakanlıkları nasıl ve neye göre paylaşacaklar. FETÖ ve HDP’lilere hangi bakanlıklar verilecek.

Daha şimdiden, iktidar olurlarsa içeride olan PKK ve FETÖ’cüleri serbest bırakacakları taahhüdünü vermekteler.

Deva Partisi Genel Başkanı ve 6'lı masanın üyesi olan Ali Babacan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada eğer iktidara gelirlerse anayasanın 66. maddesinde bulunan Türklük kavramını eleştirerek daha kapsayıcı bir ibare ile değiştirmek istediklerini belirtmiş. Bahsi geçen madde şöyle, Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. 66.maddeyi değiştirmek demek özerklik planları yapan kesimlerinde ekmeğine yağ sürmek olur. Bu tanım üzerinden ayrımcılık yapılıyor algısı oluşturmaya çalışan Babacan'ın niyetini okumak zor değil, oluşacak atmosferden nemalanmaya çalışma çabalarıysa sonuçsuz kalmaya mahkûm.

Altılı masayı PKK, HDP, ABD, İngiltere, Hollanda, İsveç, Norveç, Almanya, İsrail, FETÖ, Sebatay dönme kripto Ermeniler, Yunanlılar ve dahi tüm terör örgütleri destekliyor. Neden ve hangi sebeple destekliyorlar acaba? Asıl düşünülmesi gereken geniş çaplı bu desteğin sebebinin irdelenmesi olmalı değil mi?

İlk akla gelenler; Projeler, uçak sanayii, İHA, SİHA ve tüm silah sanayii, doğal gaz, TOGG milli araba üretimi durdurulacak. Türkiye otonom bölgelere bölünecek, Türk illeri ve İslâm ülkeleri ittifakları derhal durdurulacak… Bu hükümet giderse Amerika ne doğalgazı çıkarmana izin verir ne TOGG’u yollara çıkarmana nede Kızılelmayı uçurmana izin verir.

Mühendislerimiz tarafından borla çalışan araba üretildi. Maliyeti 200 TL olan 1 kilo bor ile tam 19.000 km. yol gidecek. Bu, şu demek oluyor, petrole son! Tam tersine Batılılar ise Bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek insanları BOR madeninden soğutma çabası içindeler. Oysa bu mucize maden, kanser tedavisinde bile kullanılabiliyor. TÜRKİYE ise Dünya bor rezervinin %73’üne sahip.

 Eskiden her gün baskın yiyen Karakolların, haberlerini izlerdik televizyonlarda. Teröristler elini kolunu sallayarak gelip karakola baskın yapar çekip giderdi. Bizde İsrail’den aldığımız İHA’larını verdiği koordinatlarla gider boş dağları bombalar gelirdik. Peki şimdi neden bu haberler yok? Çünkü Kaleden sağlam kalekollarımız kendi İHA’larımız var. Teröristler girdikleri delikte kafalarını çıkarır çıkarmaz yukarıdan tepelerine bomba bırakan SİHA’larımız var.

Yarın altılı masa iktidar olursa; FETÖ ve PKK’lılar serbest bırakılır, bunlarla mücadeleye son verilir. Gerçekleştirilen, bir kısmı yukarıda açıklanmaya çalışılan projeler rafa kaldırılır, yeni projeler de durdurulur.

Artık uyanmamız gerekmiyor mu? Abdülaziz’in bileklerini kim kesip öldürmüşse, Abdülhamid’i kim tahttan indirmişse, Menderes’i kim ipe göndermişse, Özal’ı kim zehirleyip öldürmüşse, Erbakan’a kim darbe yapıp kovmuşsa, Tayyip Erdoğan’a operasyon yapan da onlardır. CHP, İP ve HDP’nin yan yana gelip yürümesi ve altılı masa etrafında bir araya getirilmesinin sağlanması da, Erdoğan’ı devirmek için planlanmış bir harekettir.

Kahrolsun istibdat, yaşasın Hürriyet ve her şey çok güzel olacak sloganları 1908’de Osmanlı’yı yıkarken Ermenice söyleniyordu, bugün ise Türkçe söyleniyor. Yani senaryo aynı, sadece figüranlar farklı. Artık uyanmalıyız.

Altılı Masa İktidar Olursa Neler Olur?

Altılı masa ve altındaki gizli ortağı iktidar olursa, neler olabileceğini düşünmeye bile gerek yok. Çünkü masa etrafında yer alanların zaman zaman kamu oyuna yaptıkları açıklamaları takip etmek suretiyle bunların neler yapabileceklerini net bir şekilde görebilmemiz mümkün olacaktır.

Altılı masa etrafında yer alanların hepsi, Erdoğan’a karşı mücadele edeceklerini söylüyor. Bir tanesinin bile PKK ile FETÖ ile emperyal güçlerle mücadele edeceklerini söyleyeni duyanınız var mı?

Erdoğan; “Lozan 2023’de bitiyor. Gelecek Türkiye’nindir. Farkındalar, bu yüzden saldırıyorlar. Türkiye’nin Toryum, Bor madenlerini istiyorlar. Biz de vermiyoruz. Mesele bu..” diyor. İşte altılı masayı kurduran ve destekleyen irade, tüm bunları düşünerek Erdoğan’ın mutlaka iktidardan uzaklaştırılmasını istemektedir. Ayrıca Ayasofya’yı bütün tehditlere rağmen, baskılara rağmen Dünyaya meydan okuyarak Camiye çeviren, Çamlıca’nın tepesine Taksim’in göbeğine Cami konduran bir Erdoğan varlığı da bu çevreleri oldukça rahatsız etmiştir.

Erdoğan gider, altılı masa ve gizli ortağı iktidar olursa, ilk yapacakları;  Başkanlık sistemini değiştirmek, parlamenter sistemi geri getirmek, mandacı ve vesayetçileri, darbecileri tekrar iktidara ortak etmek, Ekonomi yönetimini ABD güdümlü küresel sermayeye teslim ederek,  Dünya Bankası ve İMF’den yeniden kredi alarak ülkeyi borçlandırmak ve bu suretle ülke idaresini de mandacı ve vesayetçilerin emrine sunmak olacaktır.

Parlamenter sistemle yönetildiğimiz günleri yaşayanlar iyi hatırlayacaklardır. Seçimler yapılır, hiçbir parti tek başına hükümet kuramaz, ülke aylarca koalisyon hükümeti kurulması ile uğraşırdı. Koalisyonlar kurulsa da, koalisyon ortakları arasında uyum ve istikrar bir türlü sağlanamaz, iktidarlar uzun vadeli olamazdı.

Aylardan beri Başkan adaylarını bile seçemeyen bu altılı masa, yarın iktidar olsa ülkeyi nasıl yönetecekler. Kim Başkan olacak veya diyelim Parlamenter sistemi getirdiler, kim Başbakan olacak. Bakanlıkları nasıl ve neye göre paylaşacaklar. FETÖ ve HDP’lilere hangi bakanlıklar verilecek.

Daha şimdiden, iktidar olurlarsa içeride olan PKK ve FETÖ’cüleri serbest bırakacakları taahhüdünü vermekteler.

Deva Partisi Genel Başkanı ve 6'lı masanın üyesi olan Ali Babacan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada eğer iktidara gelirlerse anayasanın 66. maddesinde bulunan Türklük kavramını eleştirerek daha kapsayıcı bir ibare ile değiştirmek istediklerini belirtmiş. Bahsi geçen madde şöyle, Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. 66.maddeyi değiştirmek demek özerklik planları yapan kesimlerinde ekmeğine yağ sürmek olur. Bu tanım üzerinden ayrımcılık yapılıyor algısı oluşturmaya çalışan Babacan'ın niyetini okumak zor değil, oluşacak atmosferden nemalanmaya çalışma çabalarıysa sonuçsuz kalmaya mahkûm.

Altılı masayı PKK, HDP, ABD, İngiltere, Hollanda, İsveç, Norveç, Almanya, İsrail, FETÖ, Sebatay dönme kripto Ermeniler, Yunanlılar ve dahi tüm terör örgütleri destekliyor. Neden ve hangi sebeple destekliyorlar acaba? Asıl düşünülmesi gereken geniş çaplı bu desteğin sebebinin irdelenmesi olmalı değil mi?

İlk akla gelenler; Projeler, uçak sanayii, İHA, SİHA ve tüm silah sanayii, doğal gaz, TOGG milli araba üretimi durdurulacak. Türkiye otonom bölgelere bölünecek, Türk illeri ve İslâm ülkeleri ittifakları derhal durdurulacak… Bu hükümet giderse Amerika ne doğalgazı çıkarmana izin verir ne TOGG’u yollara çıkarmana nede Kızılelmayı uçurmana izin verir.

Mühendislerimiz tarafından borla çalışan araba üretildi. Maliyeti 200 TL olan 1 kilo bor ile tam 19.000 km. yol gidecek. Bu, şu demek oluyor, petrole son! Tam tersine Batılılar ise Bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek insanları BOR madeninden soğutma çabası içindeler. Oysa bu mucize maden, kanser tedavisinde bile kullanılabiliyor. TÜRKİYE ise Dünya bor rezervinin %73’üne sahip.

 Eskiden her gün baskın yiyen Karakolların, haberlerini izlerdik televizyonlarda. Teröristler elini kolunu sallayarak gelip karakola baskın yapar çekip giderdi. Bizde İsrail’den aldığımız İHA’larını verdiği koordinatlarla gider boş dağları bombalar gelirdik. Peki şimdi neden bu haberler yok? Çünkü Kaleden sağlam kalekollarımız kendi İHA’larımız var. Teröristler girdikleri delikte kafalarını çıkarır çıkarmaz yukarıdan tepelerine bomba bırakan SİHA’larımız var.

Yarın altılı masa iktidar olursa; FETÖ ve PKK’lılar serbest bırakılır, bunlarla mücadeleye son verilir. Gerçekleştirilen, bir kısmı yukarıda açıklanmaya çalışılan projeler rafa kaldırılır, yeni projeler de durdurulur.

Artık uyanmamız gerekmiyor mu? Abdülaziz’in bileklerini kim kesip öldürmüşse, Abdülhamid’i kim tahttan indirmişse, Menderes’i kim ipe göndermişse, Özal’ı kim zehirleyip öldürmüşse, Erbakan’a kim darbe yapıp kovmuşsa, Tayyip Erdoğan’a operasyon yapan da onlardır. CHP, İP ve HDP’nin yan yana gelip yürümesi ve altılı masa etrafında bir araya getirilmesinin sağlanması da, Erdoğan’ı devirmek için planlanmış bir harekettir.

Kahrolsun istibdat, yaşasın Hürriyet ve her şey çok güzel olacak sloganları 1908’de Osmanlı’yı yıkarken Ermenice söyleniyordu, bugün ise Türkçe söyleniyor. Yani senaryo aynı, sadece figüranlar farklı. Artık uyanmalıyız.

Yorum Yazın