Haber Ordu Ordu Haberleri

Depremle İlgili Yalanlar ve Gerçekler!

Orhan Yücel
Orhan Yücel

Depremle İlgili Yalanlar ve Gerçekler!

Orhan Yücel
20 Şubat 2023 14:55
Son Güncelleme: 20 Şubat 2023 14:55

Devlet deprem bölgesinde bir yandan depremzedelerin dertleri ile uğraşırken, bir yandan da depremle ilgili çıkarılan yalan haberler ve oluşturulmaya çalışılan algılarla uğraşmak zorunda bırakılmaktadır.

Öylesine acımasızca ve aslı astarı olmayan yalan yanlış haberler  ortaya atılmaktadır ki, bu haberlerle uğraşmak depremle uğraşmaktan daha beter ve daha zor. Ve de yetkilileri ve görevlileri hem bühtan altında bırakacak, hem de çalışmaları sekteye uğratacak derecede engeller oluşturmaktadır.

İşte şimdi asrın felaketinden daha ağır yalanlar ve gerçekleri, hep beraber görelim…

Meral Akşener: “ Hatay’da yabancılara mülk satılıyor.” Diyor.

İçişleri Bakanı Soylu basına yaptığı açıklamada 1980 yılında Hatay’da yabancılara mülk satışının yasaklandığını hatırlatarak, Hatay’da mülk satışının yapılmadığını ve yapılamayacağını açıklamıştır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum da; Hatay, Kilis ve Mardin’de kamu yararı ve ülke güvenliği dikkate alınarak, 27 Ekim 2008 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yabancıların taşınmaz edinmesi yasaklanmıştır. Demiştir.

CHP Milletvekili Özgür Karabat, Vakıf yurtlarının depremzedelere açılmadığını iddia ediyor. Gerçek ise; TUGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı gibi kurumların depremin ilk gününden itibaren hem bölgede kurtarma çalışmalarına katıldığı, yardımlarda bulunduğu ve yurtlarını da depremzedelere açtığı bilinmektedir.

Bazı sosyal medya hesaplarından Merkez Bankası’nın deprem bölgesi için gerçekleştirdiği bağışı vatandaşın cebinden yaptığı iddiaları yayılmıştır. Bu konuda, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu “Türkiye Tek Yürek kampanyasına yaptığımız 30 Milyarlık yardımı bankanın kârından yaptık.” Demiştir.

Ekşi sözlük adlı platformda deprem bölgesindeki alevi köylerine yardım ulaştırılmadığı iddia edilmiş. Bunun da düzmece bir yalan ve iftira olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Yapılan yardımlarda din, dil, ırk gibi faktörler gözetilmeksizin bütün depremzedelere yardımların ulaştırıldığı herkes tarafından devamlı canlı yayın yapan tüm televizyon kanallarından yakinen takip edilmiştir.

Bazı sosyal medya hesapları ve basın yayın organları tarafından AKParti Hükümetinin kentsel dönüşüm konusunda gerekli tedbirleri almadığı iddiası ortaya atılmıştır.

AKParti Hükümetleri döneminde kentsel dönüşüm kapsamında muhalefetin engellemelerine rağmen, dönüşümün ve projelerin gerçekleştirildiği ve çalışmaların devam ettiği bilinmektedir. Aksine bir çok bölgede muhalefetin kentsel dönüşüm projelerine karşı çıktığı da herkesin malûmudur.

Yine bazı sosyal medya hesaplarından insan sesi gelmesine rağmen enkazlara kepçeyle müdahale edildiği iddiaları yer almıştır.

Söz konusu çalışmaların profesyonel arama kurtarma ekipleri tarafından koordine edildiği ve ekiplerin başında bulunan yetkili amirlerin istişareleri ile çalışmalar yaptıkları ve iş makinalarının enkazda çalışmaları da yine profesyonel arama kurtarma personelinin kontrolünde ve yönetiminde görev yaptıkları, televizyonlarca yapılan canlı yayınlardan herkes tarafından canlı olarak takip edilmiştir.

Diyanet İşleri Başkanı’nın matematik haramdır dediği iddia edilmiştir.

Bu konuda da, Başkan’ın geçmişte veya son günlerde böyle bir açıklamasının olmadığı, buna yakın bir ifade de kullanmadığı açıklanmıştır.

Yine bazı sosyal medya hesaplarında, Kahramanmaraş’ta salgın hastalıkların başladığı ve acil tahliye edilmesi gerektiği ileri sürülmüş.

Bu konuda da, Ne Kahramanmaraş’ta ne de herhangi bir deprem bölgesinde salgın hastalık söz konusu olmadığı gibi, tahliyeyi gerektirecek bir durumun da söz konusu olmadığı yetkililerce açıklanmıştır.

Meral Akşener tarafından İstanbul Finans Merkezi’nin 100 bin kişi kapasitesi olduğu ve afetzedelere açılabileceği iddia edilmiş.

Konuya ilişkin yetkililerce yapılan açıklamada; İstanbul Finans Merkezi içerisinde Banka binaları dışında henüz inşaatı devam eden yerlerin bulunduğu, buradaki şartların afetzedelerin barınması için uygun olmadığı bildirilmiştir.

Yine İçişleri Bakanı’nın katıldığı bir tv programında, biz İstanbul için hazırlanmıştık dediği iddiası bulunmaktadır.

Bu konuya açıklık getiren Soylu; kesilen görüntünün devamında Kahramanmaraş’taki hat yani Doğu Anadolu Fay Hattı da veya İzmir de bizim için önemli alanlardan bir tanesi. 2019’da ilk “Risk azaltma planını Kahramanmaraş’ta yaptık. Bu planın acilen bütün illerde başlamasına Kahramanmaraş’ta karar verdik.” Demiştir.

Elbistan Belediye binasının yıkıldığı ve resmi evrakların enkaz altında kaldığı iddiasına karşı da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan hasar tespiti sonucunda, Elbistan Belediye binasının hasarlı olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verildiği ve bodrum katında yer alan arşivin kurtarılması için, binanın üst kısmının traşlanarak yıkıldığı bildirilmiş. Bodrum kattaki evrakların, Cumhuriyet savcıları ve Emniyet görevlileri eşliğinde kamera kaydıyla alındığı, ayrıca, söz konusu belgelerin dijital ortamda da arşivlendiği bildirilmiştir.

Yine protez bacağı ile enkaz çalışmalarına katıldığı iddia edilen şahısla ilgili yapılan açıklamada; söz konusu fotoğrafın Türkiye’de değil, Suriye’de çekildiği bildirilmiştir.

Bazı basın yayın organlarında Gölbaşı’nda çadır dağıtımı yapılmadığı iddiasına karşılık da, bölgeye yeteri kadar çadır sevkinin yapıldığı açıklanmıştır.

Diyanet’in depremzede çocuklarla evlenme engeli olmadığı yönündeki açıklamada  bulunduğu iddiaları karşılığında, Din İşleri Yüksek Kurulu, evlat edinmeyle ilgili verdiği cevabın çarpıtılmasına ilişkin yaptığı açıklamasında, konuyu saygısız bir yaklaşımla bağlamından kopartarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, iyi niyetle asla bağdaşmayan bir tutumdur  diye cevaplamıştır.

Yine Gaziantep’te bir cami imamının camide kalan depremzedeleri camiden çıkardığı şeklindeki iddia edilmiş. Böyle bir şeyin söz konusu olmadığı, herkesin kendi iradesiyle camiden çıktığı anlaşılmıştır.

Daha bir çok yalan ve iftiraya dayalı haberler yapılmış ve yapılmaya da devam edeceği kesindir. Ama, bir gerçek var ki, yalancının mumu yatsıya kadar yanar demiş atalarımız, bunların mumları yatsıya kadar bile yanamadan sönmeye mahkûmdur.

Yorum Yazın